UNICEF, Afrika’daki çocukların iklim değişikliğine karşı son derece savunmasız olduğu ve küresel ısınmayla mücadeleyi finanse etmekten sorumlu olanlar tarafından “maalesef” göz ardı edildiği konusunda uyardı.
1,2 milyar insanın yaşadığı bir kıta olan Afrika, karbon emisyonlarından en az sorumlu olan ancak kuraklık, sel, fırtına ve sıcak hava dalgalarından orantısız şekilde etkilenen ülkelerden bazılarına ev sahipliği yapıyor.
BM’nin çocuklara yönelik kuruluşu Unicef’in “Harekete geçme zamanı” başlıklı raporuna göre, değerlendirilen 49 ülkenin 48’indeki çocukların iklim değişikliğinden etkilenme riski “yüksek veya aşırı yüksek”.
“İklim değişikliğinin sert etkilerinden en çok Afrika toplumunun en genç üyeleri etkileniyor.” UNICEF Doğu ve Güney Afrika Direktör Yardımcısı Lieke van de Wiel’in altını çizdi.
“Fizyolojik hassasiyetleri ve temel sosyal hizmetlere erişimlerinin zayıf olması nedeniyle bu durumla en az başa çıkabilenler onlar. Ayrıca, uyum sağlamalarına, hayatta kalmalarına ve krize yanıt vermelerine yardımcı olmak için gereken temel iklim finansmanı akışlarından da yeterince yararlanamıyorlar. iklim AFP ajansından gelen bir kabloya göre “diye ekledi.
Çevremiz ♻️
Çocuklarımız 💙
Geleceğimiz 🌎Birlikte gezegenimizi koruyabiliriz #Her Çocukluk İçin. pic.twitter.com/7gIGofjHhX
— UNICEF İspanyolca (@unicefenespanol) 1 Eylül 2023
Kuruluşa göre Nijerya, Gine, Gine Bissau, Çad, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Somali’deki çocuklar en fazla risk altında.
UNICEF, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik küresel finansmanın yüzde 3’ten azının çocuklara gittiğini belirterek, özellikle özel sektör tarafından daha fazlasının yapılması çağrısında bulundu.
“Bu gruba yönelik finansmanın daha fazla hedeflenmesine ihtiyacımız var, böylece ömür boyu iklim kaynaklı bozulmayla başa çıkmaya hazır olabilirler”dedi Van de Wiel.
UNICEF raporu ilk Afrika İklim Zirvesi öncesinde yayınlandıÖnümüzdeki hafta Kenya’nın başkenti Nairobi’de gerçekleştirilecek.
Konferansın amacı, BM müzakerelerine giden bir dizi büyük toplantının ilkinde Afrika’yı potansiyel bir yeşil enerji kaynağı olarak göstermektir.
