Berk
New member
EBYS Ne Zaman Kuruldu? Yoksa Biz mi Kurulduk?
Selam dostlar!
Bugün size hayatımızın görünmez ama her an nefesimizi ensesinde hissettiren kahramanından bahsedeceğim: EBYS! (Elektronik Belge Yönetim Sistemi, bilmeyen varsa hemen el kaldırsın
).
Hani şu “Belgeyi yükledin mi?”, “İmza sürecine düştü mü?”, “Evrak numarası geldi mi?” cümleleriyle hayatımıza sızan o dijital mucize(!).
Ama asıl sorumuz şu: EBYS ne zaman kuruldu?
Yani biz EBYS’ye mi doğduk, yoksa EBYS bizim için mi yaratıldı?
---
Kadınlar Venüs’ten, Erkekler EBYS’den
Bir erkek EBYS’yi ilk kez açtığında genelde şunu der:
> “Tamam, önce sisteme giriyorum, ardından ‘Belge Ekle’, sonra ‘Onaya Gönder’. Bitti. Görev tamam.”
Yani erkek için EBYS, fethedilmesi gereken bir kale gibidir. Harita çıkarır, strateji kurar, hedefi belirler.
Belgeyi kaydeder, onaya gönderir, sonra kahvesini içer. Olay bitmiştir.
Kadınlar ise farklı yaklaşır.
Önce sisteme girer, sonra durur:
> “Ay bu belgeyi kim yazmış böyle, cümleler çok sert olmuş… İdari işlerden Ayşe Hanım’a gitmeden önce Nazan’a da bir gönderelim, o biraz yumuşatsın.”
Kadın için EBYS bir iletişim platformudur. Belge bir bahanedir; asıl amaç, ilişkileri düzenlemektir.
Erkek belgeyi “görev” olarak görürken, kadın belgeyi “diyalog” olarak görür.
Ve işte EBYS’nin varlık nedeni burada saklıdır: Herkesin kendi tarzıyla belge üretmesine izin veren dijital bir savaş alanı!
---
EBYS’nin Kuruluşu: Dijital Adem ve Havva Hikayesi
Efsanelere göre EBYS, bir sabah BT dairesinde sıkılmış bir mühendis tarafından yaratıldı.
Kendisi kahvesini içerken, klasik bir cümle kurdu:
> “Ya bu evrak trafiği çekilmez oldu, keşke hepsi tek sistemde olsa.”
Ve o an... klavyeye dokundu.
“Yeni belge oluştur” tuşuna bastı ve ilk EBYS sayfası açıldı.
Bilgisayarın ekranı ışıldadı, printerlar sessizleşti, sekreterler dua etmeye başladı.
Bir çağ kapandı, bir dijital çağ başladı: EBYS Miladı.
---
Erkeklerin EBYS Stratejisi: “Görmeden İmzala, Kaçmadan Kaydet”
Erkek forumdaşlarımız itiraf etsin:
Kaç kere belgeyi okumadan “İmzala” tuşuna bastınız?
Erkek mantığı basittir:
> “Eğer bana geldiyse, kesin doğru belgedir.”
EBYS’deki erkekler, stratejik davranır. Hedef bellidir: “Belgeden kurtulmak.”
İsterse belge, “Küçükçekmece’ye Ay Görevi Planı” olsun, önemli değil.
Yeter ki “Bekleyen işler” kutucuğu sıfırlansın.
O anki mutluluk, adeta FIFA finali kazanmış gibi bir histir.
---
Kadınların EBYS Felsefesi: “Belge mi, İnsan mı?”
Kadın kullanıcı EBYS’de sadece belgeyle uğraşmaz, insanla uğraşır.
Belgeyi açar, paragrafları düzeltir, cümleleri güzelleştirir.
Konuya empatiyle yaklaşır:
> “Bu yazıyı okuyan kişi yorgun olabilir, biraz pozitif bir giriş ekleyelim.”
Bir de belgeyi gönderirken not düşer:
> “Selim Bey, uygun görürseniz revize ettim
”
EBYS’nin soğuk ekranını bile sıcak hale getiren o sihirli dokunuş...
Erkek “iş bitti” derken, kadın “ilişki kuruldu” der.
---
EBYS Zaman Yolculuğu: 2000’lerin Başında mı, Yoksa Sonsuzlukta mı?
Gerçek tarihlere girecek olursak, EBYS’nin kökenleri 2000’li yılların başına dayanıyor.
O zamanlar devlet daireleri kâğıt dağları altında kaybolmuştu.
Bir mühendislik ekibi “Artık yeter!” deyip bu dijital devrimi başlattı.
Ama kimse bunun bir yaşam tarzı haline geleceğini tahmin etmedi.
Bugün geldiğimiz noktada EBYS sadece bir sistem değil,
bir kültür, bir refleks, hatta bazı memurlar için bir refleksif varoluş sebebi!
Sabah kahve içmeden “Bekleyen Evraklar” kutusuna bakan insanlar tanıyorum!
---
Forumdaşların Gözünden EBYS: Seveni Var, Söveni de
Forumda geçen gün bir arkadaş yazmıştı:
> “EBYS olmasa belki evrak yetişmezdi ama ruhum da bu kadar yıpranmazdı.”
Bir diğeri de hemen altına cevap vermiş:
> “Ben EBYS’yi sevmiyorum ama kabul ediyorum, ondan kaçamıyorum. Stockholm sendromu yaşıyorum.”
Bir başkası ise olayın farkında:
> “EBYS olmasa, kim kime belge imzalatacak? En azından sistem tarafsız; müdür bile sıraya girmek zorunda!”
Evet dostlar, EBYS bir bakıma bürokrasinin Tinder’ı gibidir.
Eşleşme olur, belge gönderilir, onay alınır.
Ama “karşı taraf reddetti” bildirimini görmek de bir o kadar kalp kırıcıdır.
---
EBYS Psikolojisi: Giden Belge, Dönmeyen Huzur
Hiç fark ettiniz mi, EBYS’de belge gönderince bir boşluk hissi olur?
O “Belgeniz başarıyla gönderildi” mesajı var ya…
O, insanın içini hem rahatlatır hem de garip bir endişe yaratır:
> “Ya yanlış kişiye gönderdiysem?”
Bir nevi modern çağın “mesajı yanlış gruba attım” travmasıdır bu.
Ve herkesin başına bir kere gelmiştir.
Ama ne olursa olsun, EBYS bize sabrı, disiplini ve dijital bürokrasinin inceliklerini öğretti.
Artık kimse kalemle imza atmıyor ama herkes dijital mürekkebe alıştı.
---
Sonuç: EBYS Bir Sistem Değil, Yaşam Tarzı
EBYS ne zaman kuruldu sorusunun cevabı basit:
Biz belgeleri sevmeye başladığımız gün.
Yani tarihte bir nokta değil, bir bilinç hâli.
Kadınlar iletişimle, erkekler stratejiyle;
biz hepimiz sabırla bu sistemi şekillendirdik.
EBYS, sadece belgeleri değil, bizi de yönetmeyi öğrendi.
---
Hadi Forumdaşlar!
Sizce EBYS bir kahraman mı yoksa gizli bir ajan mı?
İlk EBYS belgenizi hatırlıyor musunuz, kaç dakikada göndermiştiniz?
Yoksa hâlâ “Belge hata verdi” travmasıyla mı yaşıyorsunuz?
Yorumlara yazın, biraz dertleşelim, biraz gülelim.
Unutmayın: EBYS’de hata yapmak insanidir, ama “Belgeyi Kaydetmeden Çıkmak” affedilmezdir.
Selam dostlar!
Bugün size hayatımızın görünmez ama her an nefesimizi ensesinde hissettiren kahramanından bahsedeceğim: EBYS! (Elektronik Belge Yönetim Sistemi, bilmeyen varsa hemen el kaldırsın
).Hani şu “Belgeyi yükledin mi?”, “İmza sürecine düştü mü?”, “Evrak numarası geldi mi?” cümleleriyle hayatımıza sızan o dijital mucize(!).
Ama asıl sorumuz şu: EBYS ne zaman kuruldu?
Yani biz EBYS’ye mi doğduk, yoksa EBYS bizim için mi yaratıldı?
---
Kadınlar Venüs’ten, Erkekler EBYS’den
Bir erkek EBYS’yi ilk kez açtığında genelde şunu der:
> “Tamam, önce sisteme giriyorum, ardından ‘Belge Ekle’, sonra ‘Onaya Gönder’. Bitti. Görev tamam.”
Yani erkek için EBYS, fethedilmesi gereken bir kale gibidir. Harita çıkarır, strateji kurar, hedefi belirler.
Belgeyi kaydeder, onaya gönderir, sonra kahvesini içer. Olay bitmiştir.
Kadınlar ise farklı yaklaşır.
Önce sisteme girer, sonra durur:
> “Ay bu belgeyi kim yazmış böyle, cümleler çok sert olmuş… İdari işlerden Ayşe Hanım’a gitmeden önce Nazan’a da bir gönderelim, o biraz yumuşatsın.”
Kadın için EBYS bir iletişim platformudur. Belge bir bahanedir; asıl amaç, ilişkileri düzenlemektir.
Erkek belgeyi “görev” olarak görürken, kadın belgeyi “diyalog” olarak görür.
Ve işte EBYS’nin varlık nedeni burada saklıdır: Herkesin kendi tarzıyla belge üretmesine izin veren dijital bir savaş alanı!
---
EBYS’nin Kuruluşu: Dijital Adem ve Havva Hikayesi
Efsanelere göre EBYS, bir sabah BT dairesinde sıkılmış bir mühendis tarafından yaratıldı.
Kendisi kahvesini içerken, klasik bir cümle kurdu:
> “Ya bu evrak trafiği çekilmez oldu, keşke hepsi tek sistemde olsa.”
Ve o an... klavyeye dokundu.
“Yeni belge oluştur” tuşuna bastı ve ilk EBYS sayfası açıldı.
Bilgisayarın ekranı ışıldadı, printerlar sessizleşti, sekreterler dua etmeye başladı.
Bir çağ kapandı, bir dijital çağ başladı: EBYS Miladı.
---
Erkeklerin EBYS Stratejisi: “Görmeden İmzala, Kaçmadan Kaydet”
Erkek forumdaşlarımız itiraf etsin:
Kaç kere belgeyi okumadan “İmzala” tuşuna bastınız?
Erkek mantığı basittir:
> “Eğer bana geldiyse, kesin doğru belgedir.”
EBYS’deki erkekler, stratejik davranır. Hedef bellidir: “Belgeden kurtulmak.”
İsterse belge, “Küçükçekmece’ye Ay Görevi Planı” olsun, önemli değil.
Yeter ki “Bekleyen işler” kutucuğu sıfırlansın.
O anki mutluluk, adeta FIFA finali kazanmış gibi bir histir.
---
Kadınların EBYS Felsefesi: “Belge mi, İnsan mı?”
Kadın kullanıcı EBYS’de sadece belgeyle uğraşmaz, insanla uğraşır.
Belgeyi açar, paragrafları düzeltir, cümleleri güzelleştirir.
Konuya empatiyle yaklaşır:
> “Bu yazıyı okuyan kişi yorgun olabilir, biraz pozitif bir giriş ekleyelim.”
Bir de belgeyi gönderirken not düşer:
> “Selim Bey, uygun görürseniz revize ettim
”EBYS’nin soğuk ekranını bile sıcak hale getiren o sihirli dokunuş...
Erkek “iş bitti” derken, kadın “ilişki kuruldu” der.
---
EBYS Zaman Yolculuğu: 2000’lerin Başında mı, Yoksa Sonsuzlukta mı?
Gerçek tarihlere girecek olursak, EBYS’nin kökenleri 2000’li yılların başına dayanıyor.
O zamanlar devlet daireleri kâğıt dağları altında kaybolmuştu.
Bir mühendislik ekibi “Artık yeter!” deyip bu dijital devrimi başlattı.
Ama kimse bunun bir yaşam tarzı haline geleceğini tahmin etmedi.
Bugün geldiğimiz noktada EBYS sadece bir sistem değil,
bir kültür, bir refleks, hatta bazı memurlar için bir refleksif varoluş sebebi!
Sabah kahve içmeden “Bekleyen Evraklar” kutusuna bakan insanlar tanıyorum!
---
Forumdaşların Gözünden EBYS: Seveni Var, Söveni de
Forumda geçen gün bir arkadaş yazmıştı:
> “EBYS olmasa belki evrak yetişmezdi ama ruhum da bu kadar yıpranmazdı.”
Bir diğeri de hemen altına cevap vermiş:
> “Ben EBYS’yi sevmiyorum ama kabul ediyorum, ondan kaçamıyorum. Stockholm sendromu yaşıyorum.”
Bir başkası ise olayın farkında:
> “EBYS olmasa, kim kime belge imzalatacak? En azından sistem tarafsız; müdür bile sıraya girmek zorunda!”
Evet dostlar, EBYS bir bakıma bürokrasinin Tinder’ı gibidir.
Eşleşme olur, belge gönderilir, onay alınır.
Ama “karşı taraf reddetti” bildirimini görmek de bir o kadar kalp kırıcıdır.
---
EBYS Psikolojisi: Giden Belge, Dönmeyen Huzur
Hiç fark ettiniz mi, EBYS’de belge gönderince bir boşluk hissi olur?
O “Belgeniz başarıyla gönderildi” mesajı var ya…
O, insanın içini hem rahatlatır hem de garip bir endişe yaratır:
> “Ya yanlış kişiye gönderdiysem?”
Bir nevi modern çağın “mesajı yanlış gruba attım” travmasıdır bu.
Ve herkesin başına bir kere gelmiştir.
Ama ne olursa olsun, EBYS bize sabrı, disiplini ve dijital bürokrasinin inceliklerini öğretti.
Artık kimse kalemle imza atmıyor ama herkes dijital mürekkebe alıştı.
---
Sonuç: EBYS Bir Sistem Değil, Yaşam Tarzı
EBYS ne zaman kuruldu sorusunun cevabı basit:
Biz belgeleri sevmeye başladığımız gün.
Yani tarihte bir nokta değil, bir bilinç hâli.
Kadınlar iletişimle, erkekler stratejiyle;
biz hepimiz sabırla bu sistemi şekillendirdik.
EBYS, sadece belgeleri değil, bizi de yönetmeyi öğrendi.
---
Hadi Forumdaşlar!
Sizce EBYS bir kahraman mı yoksa gizli bir ajan mı?
İlk EBYS belgenizi hatırlıyor musunuz, kaç dakikada göndermiştiniz?
Yoksa hâlâ “Belge hata verdi” travmasıyla mı yaşıyorsunuz?
Yorumlara yazın, biraz dertleşelim, biraz gülelim.
Unutmayın: EBYS’de hata yapmak insanidir, ama “Belgeyi Kaydetmeden Çıkmak” affedilmezdir.